BİLECİK’İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 99. YIL DÖNÜMÜ KUTLANIYOR
Bilecik'in düşman işgalinden kurtuluşunun 99'uncu yıl dönümü dolayısıyla Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde kutlama programı düzenlendi.
Şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla devam eden programa; Vali Vekili Yunus Fatih Kadiroğlu, Bilecik Milletvekilleri Selim Yağcı ve Yaşar Tüzün, Belediye Başkanı Semih Şahin, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhami Yurdakul, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Muzaffer Sandal, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve az sayıda vatandaş katıldı.
Günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Belediye Başkanı Semih Şahin, 6 Eylül’ün, Bilecik tarihi için önemli bir gün olduğunu hatırlattı.
Konuşmasında, "Bugün Bilecik tarihi için önemli bir gündür. Bundan tam 99 yıl önce, 6 Eylül 1922’de, Türk ordusu Bilecik’e girmiş ve şehrimizi Yunan birliklerinden geri almıştı.
Milletimizin fedakârlığı ve ordumuzun kahramanlığı sayesinde zaferle taçlandırdığımız, Anadolu direnişi ve ulusal kurtuluş mücadelesi süresince Bilecik ile çevresi toplam üç kez işgale uğradı.
8 Ocak 1921’deki ilk işgal sadece 4 gün sürdü. İkinci işgal 13 Temmuz 1921’de başladı ve yine bir kaç gün sürerek sona erdi. Her iki işgal de I. ve II. İnönü Muharabeleri’ne koşut olarak gerçekleşmiş ve sonlanmıştır.
Üçüncü ve son işgal ise 22 Temmuz 1921'de başladı ve 30 Ağustos 1922'deki Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin kazanılmasının ardından işgal ordusunun Anadolu’dan süpürülmesiyle bitti.
Bu işgaller sırasında Bilecik halkı, hem işgalci Yunanistan Kraliyeti ordusunun, hem de onun bölgemizdeki işbirlikçilerinin zulmüne uğradı. Yunan ordusu, şehri boşaltırken bir çok yerde yangınlar çıkararak Bilecik’i harabeye çevirdi.
Yangınlar sırasında 1956 ev, 331 dükkân, 18 han, hükümet konağı, tüm ipek fabrikaları, okul, cami ve türbeler yanarak kullanılamaz duruma gelmişti.
26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz ile Mustafa Kemal’in yönettiği Türk Ordusu, düşman birliklerini önüne katarak Akdeniz’e kadar sürdü. Bilecik, Yunan işgalinden son kez ve kesin olarak bu harekat ile kurtuldu.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, tarihimizde buna benzer nice zaferler kazanmış ve büyük bir mücadele örneği göstererek yaşanan sıkıntıların üstesinden gelmeyi bilmişlerdir. Milli mücadele ve kurtuluş hareketini bugün 6 Eylül 2021’de, Bilecik’te bir kez daha büyük bir minnet ve gururla anmayı borç biliyorum.
Kurtuluş Savaşı sırasında kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla omuz omuza veren, emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesine sahip çıkan bir halkın torunları olarak bu topraklarda yaşıyorsak, bu işgale son veren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesindedir.
Bildiğiniz gibi Bilecik, Milli Mücadele döneminde çok büyük rolleri üstlenmesinin yanı sıra, 5 Aralık 1920 tarihli Bilecik Mülakatı’nda çıkılan yolun bir sonucu olarak Sevr Antlaşması’nın yırtıldığı ve ülkemizin kaderinin değiştiği yerdir.
İşte geçmişimizden ve tarihimizden aldığımız bu güç, bizlerin geleceğe doğru ve emin adımlarla yürümemizi sağlıyor. Anadolu’nun her köşesinde yaşanılan işgallere karşı, halkımızın inancı ve kararlı duruşu doğrultusunda, bağımsızlığa olan düşkünlüğümüzle taçlandırdığımız bu zafer tarihin altın sayfalarında yer edinmiştir.
Bu bağlamda, üzerinde bulunduğumuz bu topraklarda bağımsız bir şekilde yaşamamızı sağlayan başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; onun yanında yer alan Anadolu insanlarımızı ve dünden bugüne bağımsızlık uğruna canını feda eden tüm kahramanlarımızı saygıyla anıyorum.
99 yıl önce topla, tüfekle, canımızı ortaya koyarak verdiğimiz bağımsızlık mücadelesini bugün bilimde, teknolojide ve kültürde vermeye devam ederek, omuz omuza, dayanışma ve ortaklaşma ile şehrimizi ve ülkemizi daha da ileriye götüreceğiz.
Fikri ve vicdanı hür nesiller için ve geleceğimizi bu doğrultuda inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu özel günde kahramanlarımızın fikir ve eylemlerinden aldığımız güçle yarınlarımızı çok güçlü bir şekilde inşa edeceğimizi bir kez daha ilan etmek isterim.
Sözlerimi Nazım Hikmet’in Kuvayi Kuvayı Milliye Destanı’ndan şu satırlarla sonlandırmak istiyorum.
‘’Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşcesine, bu hasret bizim…’’
Değerli Bilecik halkı hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.’’ ifadeleriyle konuşmasını bitirdi.
Kutlama programı daha sonra ‘Eski Bilecik' konulu resim sergisi açılışı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cihan Yemişçi'nin Milli Mücadelede Bilecik'in Yeri ve Düşman İşgalinden Kurtuluşu konu konferans ile son buldu.